top of page

Pediatrik Rehabilitasyon

Serebral Palsi Nedir?


Kişinin hareket etme, denge ve duruşunu koruma yeteneğini etkileyen bozuklukla ortaya çıkan bir hastalıktır. Çocukluk döneminde daha çok motor bozuklukları ile karakterizedir. Beyin ile ilgili olan kasların kontrol yeteneği ile ilgili bir dizi sorunların ve bozuklukların yaşanması durumudur. Normal beyin gelişimi veya gelişmekte olan beyindeki hasardan kaynaklıdır. Doğum esnasında veya erken bebeklik döneminde hastalık ortaya çıkabilir.


Trafik kaza travmaları, annenin karnında fetusta yaşanan nörolojik sorunlar (kan akışı problemleri vs.), annenin sağlık durumunun fetüsü etkilemesi (ateş, iltihabi durumlar), frengi, zika gibi virüsler, viral ensefalit, bakteriyel menenjit gibi durumlar serebral palsi için risk faktörleridir. Bu hastalık osteoporoz, kireçlenme, ruh ve akıl sağlığında bozulmalar, kalp sağlığında bozulmaları tetikleyebilir. Serebral Palsi Belirtileri Nelerdir? Serebral palsi hastalığına sahip kişilerde, zihinsel engel, görme, işitme veya konuşma ile ilişkili sorunlar, omurga ve eklemle ilişkili sorunlar görülmektedir. Yürümede dengesizlik, hareket ve duruşla ilgili sorunlarla karşılaşılmaktadır. Salya akması, yemek yemede sorunlar, yutma ve emme sorunları, bazı motor bozuklukları (giysi iliklemek, oda toplamak vb.), ataksi (denge ve koordinasyon sorunları) gibi belirtiler görülmektedir. Serebral Palsi Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Serebral palsi rehabilitasyonunda başarı için hareket sistemi ile ilgili problemin belirlenmesi ve fizik tedavi rehabilitasyon metodlarının planlanıp doğru uygulanması önemlidir. Aşırı kasılma görülen kasların gevşemesine yeterince kasılamayan gevşek kasların kasılmasına yardımcı olmak, denge ve koordinasyon yeteneklerinin artırılmasını sağlayarak, maksimum hareketliliği ortaya çıkarmak fizik tedavi ve rehabilitasyonun amacıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyona erken dönemde başlamak çok önemlidir. Anormal duruş reaksiyonlarının ve anormal kasılmaların gelişmesinin önlenerek normal kasılmanın geliştirilmesi, eklem hareket kısıtlılığı ve deformite gelişimini engellemek, çocuğa beslenme, giyinme gibi kendine bakım aktivitelerinde fonksiyonel bir hareket kazandırmak erken dönem tedavinin amaçlarıdır. Tüm bu faaliyetler yavaş gelişmeyle de olsa yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler. Hastanın yaşam kalitesini iyileştirmek için rehabilitasyon uygulamaları hastanemizde fizyoterapistler tarafından başarılı bir şekilde yapılmaktadır. HİDROSEFALİ Hidrosefali Nedir? Beyin omurilik sıvısı gün boyunca sürekli olarak yapılır ve geri emilir. Bu sıvı beyni ve omuriliği sarar ve devamlı bir dolaşımı vardır. Üç temel görevi vardır: Beyin ve omuriliğe gelen darbelerin zararlı etkisini azaltmak, beynin beslenmesine ve atıkların taşınmasına yardımcı olmak, beyin ve omurilik arasında dolaşarak beyindeki basınç değişikliklerini düzenlemek. Hidrosefali, hidro=su ve sefali=baş kelimelerinin birleşiminden oluşan bir tanımlamadır. Genellikle beyinde aşırı su birikmesi olarak bilinmektedir. Burada belirtilen su "beyin-omurilik sıvısı"dır. Beynin bazı odacıklarında bulunan bu sıvının miktarının artması kafa içindeki basıncın yükselmesine ve beynin zarar görmesine neden olur. Hidrosefali her yaşta görülebilir, ancak sıklıkla çocuklarda ve yaşlılarda (60 yaşın üzerinde) olur. Yaklaşık 500 çocuktan birinde hidrosefali görülmektedir. Bu hastaların çoğunda tanı doğumda, doğum öncesinde veya erken bebeklikte konulmaktadır. Nadir olmakla birlikte genetik (kalıtsal) bozukluklara veya gelişimsel bozukluklara bağlı olabilir. Sık rastlanan nedenleri; beyin içi kanamaları, kafa travmaları, beyin tümörleri, erken doğuma bağlı kanamalar ve menenjittir. Hidrosefali Nedenleri Nelerdir? Hidrosefaliye yol açan nedenler yaş grubuna göre çeşitlilik göstermektedir. Yenidoğan (0-2 ay): Doğumsal: En büyük grubu bu hastalar oluşturmaktadır. Sadece hidrosefali olabileceği gibi omurgada gelişen diğer doğumsal anomaliler (meningomiyelosel) ile birlikte olabilir. Beyin içi kanamaları: Genellikle kendiliğinden oluşan kanamalar sonrasında beyin odacıkları genişlemektedir. Çocuklar ve yetişkinler: Beyin enfeksiyonları, beyin kanamaları, beyin tümörleri ve kafa travmaları. Yaşlılar: Normal basınçlı hidrosefali; beyin omurilik sıvısının emiliminin azalması sonrasında beyin odacıklarının genişlemesidir. Hidrosefali Belirtileri Nelerdir? Hidrosefali belirtileri kişiden kişiye değişir. Sık rastlanan bulgular yaş gruplarına göre aşağıda belirtilmiştir. Yenidoğanda (0-2 ay); Başın normalden fazla büyümesi, kafa derisinin incelmesi, kafadaki damarların belirginleşmesi, kusma, huzursuzluk, gözlerin aşağıya kayması, nöbetler veya iletişim kurulamaması. Çocuklarda (2 ay ve üstü); Başın anormal büyümesi, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş, çift görme, huzursuzluk, yürüme veya konuşmada gerileme, iletişim bozukluğu, duyu-motor fonksiyonlarda kayıp, nöbetler. Daha büyük çocuklarda uyanık kalmada veya uyanmada zorluk görülebilir. Orta yaşlı erişkinlerde; Baş ağrısı, uyanmada veya uyanık kalmada zorluk, denge bozukluğu, idrar kaçırma, kişilik bozukluğu, demans (bunama), görmede bozukluk Yaşlılarda; İletişim kurmada bozukluk, yürümede dengesizlik, hatırlamada zorluk, baş ağrısı, idrar kaçırma.


Hidrosefalinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?


Hidrosefali hastalığının ilaçlarla tedavisi mümkün değildir. Sadece beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından yapılacak cerrahi girişimlerle hidrosefali düzeltilebilir. Seçilecek cerrahi girişim şekilleri hidrosefalinin altta yatan sebebine göre farklılık gösterecektir. Eğer beyin omurilik sıvısının dolaşımının bozulmasına neden olan bir tıkanıklık varsa neden olan tıkanıklığa (tümör, kist v.b.) yönelik cerrahi tedavi yapılabilir. Tıkanıklık açılamıyorsa beyin-omurilik sıvısının beyin içi dolaşım yolları cerrahi girişimlerle değiştirilebilir. Hastaların çoğunluğunda beyin-omurilik sıvısının dolaşımını eski haline getirmek mümkün olmadığı için sıvının beyinden başka bir vücut boşluğuna aktarımı sağlanmalıdır. Bu aktarım için "şant" adı verilen ince uzun elastik, silikon bir boru kullanılır. Tek yönlü ve kontrollu hızda çalışması için kafa derisinin altında sistemin "pompa" denilen parçası bulunur.


Fazla olan beyin-omurilik sıvısı bu ince boru sayesinde vücudun başka bir bölgesine taşınır. Böylece beyin içindeki basıncın artması önlenir. Ancak beyinde aralıksız olarak su üretildiği için bu sistem sürekli olarak çalışmak zorundadır. Şant cilt altında olduğu için ancak bebeklerde dışarıdan bakıldığında fark edilebilir. Çocuklarda ve yetişkinlerde ise elle muayene edildiğinde cilt altındaki boru hissedilebilir. Tanısı anne karnında iken konulmuş bebeklerde en sık uygulanan yöntem mümkün olan en erken dönemde ameliyatının yapılmasıdır. Şant, genel anestezi altında ameliyatla yerleştirilir.


Kafatasına küçük bir delik açılarak şantın ucu beyin içindeki, beyin omurilik sıvısının bulunduğu odacığa yerleştirilir. Daha sonra baş, boyun ve karın cildinin altından geçen bir tünel açılarak şantın diğer ucu, bu sıvının rahatlıkla emilebileceği kalp veya karın boşluğu içine yönlendirilir. Ameliyat sonrası enfeksiyonu önlemek için kısa süreli antibiyotik kullanılabilir. Cerrahi sonrası hasta bir süre hastanede gözlenir. Genellikle hastanın şikayetleri bir süre sonra düzelir.


Ancak beyin dokusunda kalıcı hasar meydana gelmişse hastanın bazı fonksiyonları düzelmeyebilir. Görme ve zeka gibi fonksiyonların düzelmemesinin en önemli sebebi tedavinin gecikmesidir. Hastanın hastanede kalış süresi hastanın iyileşme durumuna göre değişir. Bu hastaların, şantın çalışıp çalışmadığının takibi açısından uzun süreli izlenmesi gerekir. Hidrosefali nedeniyle tedavi edilen hastaların önemli bir kısmı normal hayatlarını sürdürebilirler. Şantın çalışmaması ve enfeksiyon durumlarında değiştirilmesi gerekebilir.

BİLGİ ve RANDEVU İÇİN NUMARANIZI BIRAKABİLİR veya UZMANLARIMIZA SORU SORABİLİRSİNİZ

Dosya Yükle

RANDEVU Ve FİYAT BİLGİSİ İÇİN NUMARANIZI BIRAKABİLİR  UZMANLARIMIZA SORU SORABİLİRSİNİZ

Dosya Yükle
bottom of page
WhatsApp Entegrasyonu