
Epilepsi / Sara
Epilepsi (Sara) Nedir?
Epilepsi beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro- kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk, hastalıktır.
Halk arasında ‘ sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşan geçici bilinç kaybına neden olur. Nöbet çok uzun sürerse tehlikeli olur (30 dk ). Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1 ‘ ini etkileyen bir hastalıktır. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir . Epilepsi ; Epilepsi zeka geriliği değildir. Epilepsi her yaşta görülen bir hastalıktır.
Nöbetler önceden anlaşılamaz. Epilepsi tedavi edilmez kontrol altına alınır. Epilepside davranış ve öğrenme bozuklukları olabilir. Her yıl 100.000 kişiden 120 sinde epilepsi teşhis edilmektedir. Epilepsi bulaşıcı bir hastalık değildir. Epilepsi nöbetleri kontrol altına alınmazsa zeka ile ilgili sorunlara neden olabilir. Epilepsi doğumdan hemen sonra veya yıllar sonrada başlayabilir. Epilepsinin nedenleri nelerdir? Beyin tümörü Vasküler (infarkt, kanama, anivrazmaya ait kanama) Kafaya alınan darbeler, trafik kazaları Anne karnında geçirilen sorunlar Doğumdan arta kalan hasarlar (konjenital) Dejeneratif hasarlar Genetik ve metabolik hastalıklar Menenjit gibi beyin enfeksiyonları epilepsiye yol açabilir.
Epilepsi (Sara) Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Epilepsi belirtileri, kişiden kişiye göre farklılık gösterir ve hastalarda belirtilerin hepsi görülmeyebilir. Epilepsi hastalığı, insan beynindeki bir fonksiyonun bozulması ile ortaya çıktığı için beynin etkilendiği bölgeye göre belirtileri değişiklik gösterebilir ve işleve göre semptomlar farklılaşabilir. Genel anlamda epilepsi belirtileri şunlardır; Vücutta ani kasılmalar Kollarda ve bacaklarda kontrol edilemeyen sallantılar Sürekli baş sallama hareketi Sabit bir noktaya odaklanmak Sürekli ve hızlı bir şekilde göz kırpmak Korku, anksiyete veya dejavu (o anı daha önce yaşamış gibi hissetme ) gibi psikolojik semptomlar Epilepsi, nöbeti öncesi hasta tarafından hissedilen (nöbet geleceği hissi ) subjektif duyumlar olarak tanımlanır. Uyuşma Görme duyma değişikliği Mide bulantısı veya midede baskı hissi Ani korku hissi Değişik kokular alma Epilepsi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Epilepsi hastalarının; sağlıklarını ve özgürlüklerini geriye dönüşümsüz kaybettiklerine inanmaları, ölüm korkusu yaşamaları ve hastalığın kronik olması akut ya da kronik strese neden olabilmektedir. Epilepsinin çoğu zaman belirsiz olan doğası,hastaların bir çok psikososyal sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır. Epilepsi ile ilişkili psikososyal sorunlar hastanın yaşına, hastalığın altta yatan etiyolojisine ve nöropatisine, epilepsinin süresine, nöbetlerin sıklığına, şiddetine ve tipine EEG deşarjına, antiepileptik ilaçlara ve çeşitli psikolojik faktöre bağlı olabilmektedir.Hastanın akademik başarısında düşme, ailesel ve çevresel desteklerinde yetersizlik, kronik hastalık durumu, epilepsiye yönelik toplumun negatif davranışları psikososyal sorunlara neden olan diğer faktörlerdendir.
Toplumda epilepsi hastalarının günlük fonksiyonlarını ve pozisyonlarını korumak ya da düzenlemek için; toplumun epilepsi hakkındaki görüşlerini değiştirmekle mücadele edilmeli ve hastaların tedavileri sağlanmalıdır. Epilepsi hastaların tedavisinde antiepileptik ilaç, nörocerrahi gibi uygulamaların yanı sıra eğitim ve psikolojik girişimlerini içeren uygulamalarında etkili olduğu da belirtilmektedir. Bazı çalışmalarda psikolojik girişimlerinin epilepsili hastalarda nöbet sıklığını ve stresi azalttığı görülür. Epilepsilerin yönteminde sağlık profesyonelleri, hasta ve ailesi arasındaki iletişim çok önemlidir. Epilepsi tanısı çocukken alınan bireylerde, yetişkinken alanlara göre daha fazla olduğu belirtilmektedir. Epilepsi hastalarının ilk tanıyı aldıkları zamanlardan itibaren; tanı ve tedavi, yaşamında dikkat edeceği durumlar, hastalıkla ilgili damgalanma gibi sosyal yönlerden bilgilendirilmemesi hasta ve ailesinin hastalık ile baş etmesini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle epilepsinin yönteminde hasta ve ailesinin desteklenmesi ve bilgilendirilmesi gerekir.
Hemşireler epilepsili hastanın bakım kalitesini arttırmada ve diğer sağlık çalışanları ile iletişimlerinin düzenlemesinde anahtar bir rol oynamaktadır. İlaç Tedavisi İlaç Tedavisine Başlama Epilepsi tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanımıdır. Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler durur. Hekimler genellikle tek bir epilepsi ilacı ile tedaviye başlamayı tercih etmektedir. Eğer bu ilaç nöbetleri yeterince kontrol altına alamıyorsa, o zaman ilaç değişimi yapılabilir veya ikinci bir ilaç eklenebilir. Cerrahi Tedavi Cerrahi tedaviye karar vermeden önce hastanın nöbetlerinin tıbbi tedaviye dirençli olduğunun gösterilmesi gerekir.
Bu nedenle hastaların en az 2 yıl ilaç kullanması gerekir. En az 2-3 uygun antiepileptik ilaçların tek tek (monoterapi) ve beraber (politerapi) yeterli dozda ve sürede kullanılması sağlanmalıdır. Bu ilaçların nöbetleri kontrol edinceye kadar veya kabul edilmeyen doza bağlı yan etkiler gelişinceye kadar tedrici olarak artırılması gerekir. Nöbetlerinin nedeninin beyinde tümör, damarsal anarmallik gibi yapısal bozukluğuna bağlı olduğu hastalarda, cerrahi tedaviye daha erken karar verilebilir. Gerek ilaca direnç, gerekse cerrahi başarı bu durumlarda yüksektir. Nöbetler ne kadar uzun süredir kontrol edilemiyorsa, cerrahiden sonra da nöbet kontrolünün başarısı o kadar düşük ve psikososyal sorunların ortaya çıkma olasılığı o kadar yüksek olacaktır. Başlıca iki tipte epilepsi cerrahisi yöntemi vardır.
Rezektiv Cerrahi: Daha çok tercih edilen epileptik odağın kendisinin kaldırmasıdır. Fonksiyonel cerrahi ve Palyatif cerrahi : Nöbet yayılım yollarının kesilmesi yoluyla nöbetlerin yayılmasını, sıklık ve şiddetini azaltmaya yönelik olan cerrahi yöntemdir. Nöbetlerin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik olan rezektiv cerrahi yöntemleri, parsiyel başlangıçlı nöbetleri olan yani nöbetleri belirli bir odaktan başlayan hastalara uygulanır. Bu hastalar yeterli sayı, doz ve sürede ilaç kullandıktan sonra dirençli olduğu ispatlanan, yaşam kalitesi düşük hastalardır.
Epileptik odak beynin tek tarafında ve nispeten zararsız yerinde ise yani ameliyattan sonra hareket kabiliyeti, bellek konuşma, görme gibi önemli bilişsel fonksiyonları bozulmayacaksa çok gecikmeden cerrahi yöntem belirlenmelidir. Bu karar ancak cerrahi öncesi incelemeler sonrası verilebilir. Cerrahi öncesinde nöroloji uzmanı, beyin cerrahi uzmanı, radyoloji ve nöropsikoloji, psikiyatri uzmanlarından kurulu bir ekip tarafından uygulanan testler sonucu hastanın bu tip cerrahiye uygun olup olmadığına karar verilir.
BİLGİ ve RANDEVU İÇİN NUMARANIZI BIRAKABİLİR veya UZMANLARIMIZA SORU SORABİLİRSİNİZ
RANDEVU Ve FİYAT BİLGİSİ İÇİN NUMARANIZI BIRAKABİLİR UZMANLARIMIZA SORU SORABİLİRSİNİZ
