✅ Tüp Mide Ameliyatı Fiyatı 2024, Mide Küçültme Ameliyatı Olanlar, Mide Küçültme Ameliyatı Kaç Saat Sürer, Muğla, İzmir Tüp Mide Ameliyatı Fiyatı, Aydın Tüp Mide Ameliyatı, Denizli Tüp Mide Ameliyatı
Derin Ven Trombozu (Dvt)
DERİN VEN TROMBOZU (DVT) Derin ven trombozu nedir?
Derin ven trombozu derindeki damarda bir pıhtı oluşmasıdır. Bu pıhtılar genellikle bacakta olur. Eğer hastalığın belirtileri sizde var ise ciddi komplikasyonları önlemek için hemen tedavi alın.
DVT’nin etkileri nelerdir?
DVT'nin kendisi yaşamı tehdit edici olmasa da, kan pıhtıları serbest kalma ve kan dolaşımı boyunca dolaşma potansiyeline sahiptir. Bir pulmoneremboli, seyahat eden kan pıhtıları akciğerinizin kan damarlarına yerleştiğinde meydana gelir. Bu hayatı tehdit eden bir durum olabileceğinden, acil tanı ve tedavi gerekir.
DVT belirtileri nelerdir?
Bacaklarında DVT olanların yarısında, aylarca yıllarca sürebilen aralıklı bacak ağrısı ve şişlik semptomları gelişir. Bu sendrom kapakçıkların ve damarlarınızın iç astarının hasar görmesi nedeniyle kanın olması gerekenden daha fazla “birikmesine” neden olabilir. Bu, damarlarınızdaki basıncı artırır ve ağrıya ve şişmeye neden olur. Bu durum şu belirtilerle kendini gösterebilir: Kan birikmesi, kronik bacak şişmesi, damarlarınızda artan basınç, cildinizde artan pigmentasyon veya renk değişikliği, venözstaz ülserleri olarak bilinen bacak ülserleri.
DVT’nin genel belirtileri ise şöyle sıralanabilir: Karın ağrısı veya yan ağrısı (kan pıhtıları karnınızın derinliklerindeki damarları etkiliyor ise). Bacağınızın veya kolunuzun şişmesi (aniden olabilir). Kırmızı veya renksiz cilt. Cildinizin yüzeyine yakın damarlar normalden daha büyük olması. Bacağınızda veya kolunuzda ağrı veya hassasiyet (yalnızca ayakta dururken veya yürürken). Bacağınızın veya kolunuzun şişmiş veya ağrıyan bölgesi normalden daha sıcak olması.
DVT’ye sebep olan risk faktörleri nelerdir? 40 yaşından büyük olmak. Fazla kilolu olmak. Genetik bir hastalık sahibi olmak. Lupus, vaskülit veya enflamatuar bağırsak hastalığı gibi bir otoimmün hastalığa sahip olmak. Kanser olmak ve bazı kanser tedavileri (kemoterapi). Ailede dvt öyküsü olması. Bir yaralanma, ameliyat veya hareketsiz kalma nedeniyle derin bir damarda sınırlı kan akışına sahip olmak. Uzun süre oturmak, ameliyat veya ciddi bir yaralanma sonrasında hareketsiz kalmak ve uzun süre hareket etmemek. Hamile olmak veya yakın zamanda bir bebek doğurmuş olmak. Tütün ürünleri kullanmak. Varisli damarlara sahip olmak. Doğum kontrol hapı veya hormon tedavisi almak. Merkezi venözkateter veya kalp piline sahip olmak. COVID-19 geçirmek. DVT Tedavi Yöntemleri Nelerdir? İlk aşamada medikal tedavi uygulanır ve pıhtının lokalizasyonuna göre girişimsel müdahale önerilebilir. Tedavinin amaçları şu şekilde sıralanabilir. Kan pıhtısının büyümesini engellemek Pıhtının akciğerlere taşınmasını önlemek Pıhtının tekrarlanmasının önüne geçmek Kan sulandırıcı ilaç (antikoagulan) kullanımı: Cilt altında uygulanan düşük moleküler ağırlıklı heparin ve warfarin en sık kullanılan kan sulandırıcı ilaçlardır. Büyük pıhtılar doku hasarına neden oluyorsa ameliyatla çıkarılmaları gerekebilir. Enfeksiyon, damar hasarı, kanama gibi riskler içerdiği için sadece en ağır vakalarda cerrahi yaklaşım önerilir. Varis Çorabı: İlaç tedavisi dışında DVT tedavisinin en önemli basamağını varis çorabı giymek oluşturur. Çorap 30-40 mmHg basınçta ve diz altı düzeyine ulaşacak uzunlukta olmalıdır. İlk bir kaç gün sürekli, sonraları ise sadece gündüzleri varis çorabı giyilmelidir. Çorap yataktan kalkmadan ayağa geçirilir ve akşam yatıldığında çıkartılır. Çorap en az 2 yıl giyilmelidir. İlk günlerde bacakları kalp düzeyinin üzerine kaldırarak istirahat etmek bacaktaki şikayeti azaltır. Pıhtının eritilmesi: DVT nin klasik tedavisi yukarıda ifade edildiği şekildedir. Bu tedavi hastayı akciğer embolisinden korur ve bacakla ilgili şikayetlerini önemli oranda azaltır. Ancak bacaktaki pıhtının tam olarak çözülmemesi ve tıkanıklığın açılmamasından dolayı bacak tamamen normale dönmeyebilir. Tıkanıklığı açmak ancak özel bazı yöntemlerle mümkündür. Bu yöntemler kateterlerle pıhtıyı eritici ilaçların tıkalı damara verilerek pıhtının eritilmesi, pıhtının kateterlerle veya cerrahi yöntemlerle çıkarılmasıdır. Pıhtı eritildiğinde bazen açılan damarın bir daha tıkanmasını engellemek için anjioplasti, stent gerekli olabilir. Bu yöntemler gerçekten hastanın şikayetlerinin önemli oranda veya tamamen geçmesine yardımcı olur.